Tür: Komedi, Dram, Romantik
IMDb: 7,7
Yönetmen: Marc Webb
Oyuncular: Zooey Deschanel, Joseph Gordon-Levitt, Geoffrey Arend
"Bu, bir kızla bir oğlanın tanışma hikayesi."
Her izlediğimde Summer'ı anlar, Tom'un, ona aşkın insana yüklediği bencillikle davrandığını düşünürdüm (sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevecek değil ya). Zaman geçti -people change, feelings change- yasası devreye girdi. Dedem hep insan yaşlandı mı kalbi yumuşar, daha kırılgan olur derdi; belki de öyle oldu. Hayattaki karar verme noktalarımızın o anki yaşadıklarımızla, hislerimizle alakalı olduğunu düşünüyorum. Sık sık izlerdim ama en son Summer'a Eyşan bile dedim, içimden.
"İlişkiler genelde çok karmaşık, insanlar hep inciniyorlar" der Summer, ki hala çok haklı buluyorum. Buradaki mutsuzlukların, üzüntülerin sebebi Tom'un gözü kapalı aşkı. Herkes gibi. İlişkilere tek taraflı baktığınızda mutsuzlukları görmezden gelip buna rağmen bağlanmayı seçerseniz devamında da tabii ki bunalımı ve ayrılıkla baş etmeyi öğrenmeniz gerekecektir.
İnsanlar sizi ve sizin sevdiğiniz yerleri hak etmemelerine rağmen onlara içinizi açar ve o yerlere götürürsünüz. Hayat işte. Sevdiğiniz müzikleri paylaşır, filmleri tekrar izlemek istersiniz. Hayalleriniz paylaşır geleceğe dair belli belirsiz onu da içine katarsınız. Belki evinize alacağınız küçük bir eşyayı bile onunla almaya gider, sizi terk ettiğinde de beraber tamir ettiğiniz musluğa bile kinle bakarsınız.
Cefasını çektiğiniz o hayatın sefasını başkası sürmeye başladığında dumur oluyorsunuz asl olarak. Hayat o noktada bitiyor gibi gelse de aslında başlıyor demeliyiz, düştüğün yerden kalkmak bu bir nevi. Canım Tom, keşke sana sarılabilsek.
Yine bana The Smiths'i ve There's A Light That Never Goes Out'u onbinyüzmilyon kere dinlemek düşüren bu hikayenin <Expectation/reality> kısmına, samimiyetle belirtmeliyim ki kalbinizi bırakacaksınız.
Hayat. Böyle bir şey işte.
Tom "Bana hissettirdiklerine aşığım. Sanki her şey mümkünmüş gibi ya da ne bileyim… Hayat aslında yaşamaya değermiş gibi." diyordu.
Tom "Bana hissettirdiklerine aşığım. Sanki her şey mümkünmüş gibi ya da ne bileyim… Hayat aslında yaşamaya değermiş gibi." diyordu.
Ya da
"Her damla gözyaşıma ziyadesiyle değdin" demişti biri. Önemli olan bunları diyebilmek bence.
Summer efect yaşatmayacak bir aşkla, tesadüf pamuklarının arasında gerçek aşkınızı, ruhunuzun eşinizi bulacağınız düşüncesini her zaman umut ederek izleyiniz.