Forrest Gump, 1994

Tür: Dram, Romantik
IMDb: 8,8
Yönetmen: 

"Ben Forrest, Forrest Gump."

Forrest, normalin dışında davranıldığına ikna edilmeye çalışılan ancak normalin dışında sakin davranan karakterimiz. Mutlu olmayı seçerse her şeyin öyle gelişeceğine inanmış, şans eseri denk geldiği her anda sakinliğini koruyabilen hepimizin hayalindeki normal insan modeli aslında. Filmle hemen hemen aynı yaştayız, şimdi Forrest gibi olmaya başlasam herhalde ölmeden o mutlu ve ferah günlere ulaşırım. Tabii böyle bir şey mümkünse.

“Her birimizin bir kaderi mi var, yoksa hepimiz rüzgârla savruluyor muyuz, bilmiyorum.”


Jenny ile kesişen yollarında karşılaşacağı tüm hayal kırıklıklarından habersiz, varacağı belli olmayan sonsuzluğa doğru koşarken anlatıldığında inanamayacağımız kadar mucizevi bir olay geliyor başına. Run Forrest Run! Her zaman böyle olmaz mı, bir şey olur ve biz o mucizevi anı bir daha asla yaşayamayacağımızı zannederek tüm güzellikleri kaçırırız. Dinlediğimiz bir müzik, içtiğimiz kahve. Denk geldiğimiz gün batımı, inişini beğendiğimiz uçak yolculuğu, yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı, uçurabildiğimiz son uçurtma, kalabalık içinde bize gülümseyen bir yüz, koala sarılması, yüksek sesle eşlik ettiğimiz şarkı, yaptığımız son güzel kahvaltı. Her biri son kez yaşanıyormuş gibi burkmaz mı insanın içini, mucizelerle karşılaşmamıza engel olabilecek mucizevi anlar topluluğu. 

"Hayata devam edebilmek için geçmişi arkada bırakmak gerekir."

Hepsini, bize iyi gelebildiğinin farkına varamadan eskitiriz. Oysa bir tüy parçası gibi; savrulmadan, sorgulamadan, yönlendirmeden, akışına bırakarak yaşasak her biri koca bir mucize değil midir? Olmak istediğimiz ya da olamadığımız bir yerlerde farkında olmadan yaşadığımız bir ton güzel anlarda sadece mutlu olmayı dilemeliyiz belki de. Bu ara çok fazla kişisel gelişim kitabı okuyorum. Beynimde sadece mutlu olmak ve an'ların güzelliği düşüncesi nefes alıyor.

  Forrest, her şey için teşekkürler. Farkında olmadan yaşadığın bir ton çöküşte başka bir mücadeleye tek bir soru sormadan atıldığın için, en zor anlarda bile sadece susmayı tercih ettiğin, Jenny'nin en son gelişinde gidecek bir yeri kalmadığının farkına vardığını söyleyerek ne kadar da normal bir insan olduğunu kanıtladığın, bize hiçbir şey söylemeden konuşulabildiğini bir kez daha gösterdiğin ve daha kelimelerime sığdıramadığım tüm normal olmayan davranışların için teşekkür ederim.

Keyifli seyirler.

1 Comments