Tür: Komedi, Dram
IMDb: 7,2
Yönetmen: Jean Becker
Oyuncular: Gérard Depardieu, Gisèle Casadesus, Maurane
"Aşk ile şefkat arasında eşine az rastlanır bir cevher. Gidecek başka bir yeri yoktu. Kendisine bir çiçeğin adı verilmişti ve kelimelerin arasında yaşıyordu. İnsana saç baş yolduran sıfatlar bazısı insanın aklına zorla giren, ot gibi büyüyen fiiller vardır. O ise nazikçe zihnimden yüreğime girdi."
Şans ne uzun kelime, bazılarımız bir aşkın meyvesi olarak dünyaya gelmiş olsakta bir kısmının yanlışlıkla var olduğunu unutmayalım. Gerçi bu yorumu doktor ile masraflar konusunda anlaşamayıp doğurmaya karar vermiş bir annenin evladı söylüyor. Yazarken bile tiksindim, gülerek bahsetsekte bu durumdan derinlerde bir yerlerde itirafın bazen gereksiz bir şey olduğunu düşünüyorum. Bir sır olarak saklasalarmış keşke bu utançlarını.
Bir parkta henüz Margueritte gibi tatlı bir teyzeye rastlamadım, belki Germain gibi bir adam olmadığım içindir. Yanlışlıkla olmuş ve doğmuş Germain, bir gün kendisi gibi güvercinleri sayan Margueritte ile karşılaşır. Sizin gibi hisseden ve yaşayan insanlarla karşılaştığınız an bir anda keyif almaya başlıyorsunuz tüm düzeninizden. Yazmaktan, okumaktan, izlemekten. Tüm bunları yaparken düşündüğünüz her şey bir anda onlara yöneliyor, "acaba o da benim gibi mi düşünüyor" diye.
Germain; çocukluğu boyunca sürekli azarlanmış, okumanın gerekliliğinin ve şaşasının farkında fakat bir şeyleri yapmasına engel olan hayal kırıklıkları sonucunda rafa kaldırmış. Margueritte sayesinde yeniden okumaya başlaması ise filmin benim için en özel yeriydi. Bir insana değil bir hayvana bile "Şu" diye bahsedilmemesi gerektiğinden bahsettiği sahnede kalbimi tam olarak fethetti.
Germain'ın eksiklikerini sevgiyi ve kitapların büyülü dünyasını geri veren Margueritte ile hikayesini izleme fırsatı yaratmalısınız. Sizin de seveceğinize inancım tam, birbirlerine eşsiz bir sevgiyle bağlanan Margueritte ve Germain masumluğuyla izleyiniz..
"Aşk hikayelerinde yalnızca aşk yoktur. Bazılarında tek bir " Seni Seviyorum" bile bulunmaz. Yine de, birbirimizi seviyoruz. "
Bir parkta henüz Margueritte gibi tatlı bir teyzeye rastlamadım, belki Germain gibi bir adam olmadığım içindir. Yanlışlıkla olmuş ve doğmuş Germain, bir gün kendisi gibi güvercinleri sayan Margueritte ile karşılaşır. Sizin gibi hisseden ve yaşayan insanlarla karşılaştığınız an bir anda keyif almaya başlıyorsunuz tüm düzeninizden. Yazmaktan, okumaktan, izlemekten. Tüm bunları yaparken düşündüğünüz her şey bir anda onlara yöneliyor, "acaba o da benim gibi mi düşünüyor" diye.
Germain; çocukluğu boyunca sürekli azarlanmış, okumanın gerekliliğinin ve şaşasının farkında fakat bir şeyleri yapmasına engel olan hayal kırıklıkları sonucunda rafa kaldırmış. Margueritte sayesinde yeniden okumaya başlaması ise filmin benim için en özel yeriydi. Bir insana değil bir hayvana bile "Şu" diye bahsedilmemesi gerektiğinden bahsettiği sahnede kalbimi tam olarak fethetti.
Germain'ın eksiklikerini sevgiyi ve kitapların büyülü dünyasını geri veren Margueritte ile hikayesini izleme fırsatı yaratmalısınız. Sizin de seveceğinize inancım tam, birbirlerine eşsiz bir sevgiyle bağlanan Margueritte ve Germain masumluğuyla izleyiniz..
"Aşk hikayelerinde yalnızca aşk yoktur. Bazılarında tek bir " Seni Seviyorum" bile bulunmaz. Yine de, birbirimizi seviyoruz. "
0 Comments