Maudie, 2016



Tür: Biyografi, dram, romantik
IMDb: 7,6
Yönetmen: Aisling Walsh

Maud Lewis, hayatının çok büyük bir kısmını romatoid artrit hastalığı ile uğraşarak geçirmiş bir Kanadalı folk art sanatçısı. Hastalığıyla uğraşmış ama hiç yılmamış; artriti en çok kollarında etki göstermeye bile başlasa resim çizmekten bir an olsun vazgeçmemiş.  

Ona hayatı yalnız biri refakatinde geçirebileceği, hayatı boyunca yalnız kalması gerektiği öğretilmiş ama hayata bir kez gelen Maud, hizmetçi olmak için çıktığı yolda bir şekilde ona ait olan ailesini, aşkını bulmuş.  Hayatın size sundukları değil de sizin seçebilmek için ne kadar savaştığınız gerçeği hayata tutunma şeklinizi gösteriyor. Maud, dişiyle tırnağıyla dedikleri cinsinden tutunuyor. 
 

Hayat sizi ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın, yakınınızda yörenizde sessiz bir el olarak bile olsa destek olan birine ihtiyaç var. En azından tek odalı bir kulübede dünyaca ünlü bir ressam olmak için gerekiyor. Eğer biricik aşkı Everett duvarları bile boyamasına müsaade etmeseydi 0,75 centlik resimleri kimse göremeyecekti.  

Maud: Farklı çoraplardan oluşan çift gibiyiz. 
Everett: Ben esnemiş, çirkin olanım. Üstümde birçok delik var.  
M: Hayır. 
E:  Evet, sert ve gri.  
M: Hayır. 
E: Evet. 
M: Ve ben de düz, beyaz pamuklu çorabım.  
E: Hayır, sen kraliyet mavisisin, kanarya sarısısın.  

“Bazen pır pır eden bir kuş, bazen yaban arısı. Harekete geçmek için tek gereken şey hayat. Hayatın tümü çoktan çerçevelenmiş.” 


İki kişi gidilen hastaneden tek dönmenin acısı Everett’te var. O da sevdi bence. Tam da beğenmediğimiz, söylemese de sevdiği bilinen cinsten.   



Filmin sonu apayrı bir dünya. Gerçek görüntülere yer veriliyor. Maud o kadar tatlı ki, izlemelisiniz.  

Hayatı Maud’un gözünden en az onun kadar renkli ve onun fark ettiği şekilde güzel çerçevelenmiş gibi izleyiniz.  




0 Comments