Filmisyen
  • Anasayfa
  • Aşk En Çok Burada
  • Ailecek
  • Komiksel
  • Dram
    • Aşklı Dram
    • Fantastiksel Dram
    • Ruhsal Dönüşümler
Tür: Dram, Gizem
IMDb: 7,9
Yönetmen: Asghar Farhadi
Oyuncular: Bérénice Bejo, Tahar Rahim, Ali Mosaffa

"İnsanın geçmişi onun en büyük düşmanıdır."


Dört yıllık uzun bir kopuştan sonra ayrılığın son ancak en resmi aşaması olarak nitelendirilen boşanma işlemleri için yeniden bir araya gelen Ahmad ve Marie çevresinde yaşanan sancılı hayatların aslında birazda kendimizden bir kaç ipucu veriyor olmasına şaşırarak kalakalıyoruz ekran başında. Ahmad'in kısa süreli ziyaretinin kuytuda kalmış sırların ortaya çıkmasına tüm benliğiyle sarılmasına şaşıramıyoruz bile. 


Farhadi ile tanışma fırsatını bir türlü yaratamamıştım yine hayatımın en belirgin tesadüfü sayesinde oturup izleme fırsatı buldum. Belki en az seveceğim filmi buydu ama diğerlerini izlemeden yorum yapacak kadar çok sevdim. İran sinemasındaki gerçekliği ve üst düzey kurgusallık zekasını çok beğeniyorum, insanın en derinine dokunup kendisini hatırlatıyorlar. İzlediğimiz hayatlar film değil, biraz da biziz. Her birinde yanımıza oturan aslında karakterler değil kendimiziz. Bu noktada zaman ve bizi savurduğu noktalar devreye giriyor. Hayat o kadar kısa ki, geçmişinizde bitiremediğiniz her şey gününüzü mahvetmek için sırada bekliyor olabilir. 

Kurgunun ötesinde bir şeyler dönüyor ekranda iki buçuk saat boyunca, sanki bir eve misafirliğe gitmişsiniz ve her şey sizin gözünüzün önünde yaşanıyormuş gibi. Marie'nin kendi hayatı gibi dağınık evinde verdiği mücadelenin benzersiz büyüsü daha önce sizin yaşadığınız evde de yaşanmış gibi, sizin de dağıttığınız odanızda kendinizi bir türlü bulmak istemediğiniz için toplayamadığınız eşyalarınız gibi. Sorunlar, savrulmalar ve asla ne yöne doğru aktığınızı fark edememenin verdiği dayanılmaz ruh sıkıntısı. 





















Sıradan bir konu olmasına rağmen bir türlü sunduğu metaforların etkisinden çıkamıyorsunuz. Bu dağınık evdekiler arasında geçen ilişkide iletişim kuramamayı, yalanı, iftirayı, ihaneti durağan ama bağlayıcı bir dokunuşla beyaz perdeye Farhadi'den başkası bu kadar güzel aktaramazdı hissiyle, geçmişinizin en büyük düşmanınız olduğu kanısıyla ancak gününüzün de size dost olmadığını unutmayarak, kendinizi bulduğunuz sahnelerin büyüsüne kapılarak izleyiniz. 

Keyifli seyirler

Tür: Dram
IMDb: 7,0
Yönetmen: Xavier Dolan
Oyuncular: Gaspard Ulliel, Nathalie Baye, Vincent Cassel, Marion Cotillard , Léa Seydoux

Ve elinizde olmadığında hasretinden prangalar eskittiğiniz şeylerde bugün: gün ışığı. 
 "Alt Tarafı Dünyanın Sonu" Fransa'da bir tiyatro oyunundan uyarlanmış ve Dolan'a iki Cannes ödülü kazandırmış dram filmi. Hikaye, yazarımızın 12 yıl önce evden çıkıp gittiği  ve bir daha hiç görüşmediği ailesine zorunlu olarak belki de sadece çok kısa bir süre için dönüşü üzerine kurulu. Biraz klostrofobik, aile içinde sürekli yüksek sesin egemen olduğu, iyiliğe dair işlevini neredeyse yitirmiş bir ailenin son çığlığını duyacağınız bir film. Pek tabii sonuçlar değil mühim olan kesinlikle ve kesinlikle süreç her zaman.



Herkes birilerini ardında bırakarak yoluna devam ediyor doğumundan ölümüne kadar; burada şaşılacak bir şey yok maalesef, doğanın bir kanunu bu. Burada asıl sorgulanması gereken şey: ne şekilde bıraktığınız, döndüğünüzde nasıl bulacağınız gibi kafatası kemiğini bile bir çırpıda kırma gücüne sahip olan ağır sorular. Hele ki dönüyorsanız... Sizden neler beklendiğini tahmin bile edemezsiniz. Eksik bıraktığınız her yerden sorumlu tutulduğunuz asla çalışmadığınız yerden gelen final soruları tadında bir film yapmış Dolan, tebriks.


Ya da kalbimize dokunsun diye empati yapalım: ya kalan sizseniz? İnanın korkunç. 
Bir alev topu üzerinizdeyken size hiç değmeden geçtiğine kendiniz inandığınız gibi karşınızdakine de inandırmaya çalışıyormuşsunuz gibi... 
Dünyanın sonu gelmiş ama nedense sizi teğet geçmiş gibi...
Hayat devam etmiş gibi... 
Sanırım en doğrusu en sonuncusu. Yarım kaldığınız yerden milyonlarca sorunun arasında tamamlanmanın tadını bile bilmeden sadece özlemle ne kadar yaşanıyorsa o kadar yaşıyorsunuz. Hata kimde olursa olsun durum değişmiyor.
Ve yazarımız bıraktığı enkazla yüzleşirken de bizzat enkaz haline gelebiliyor. Üzenin daha çok üzüldüğü anlara yüzleşmeler diyoruz bu durumda. 

"Bir kez daha uğradığımız cinayet yerine benziyor
Unutmak istediğimiz ne varsa..." diyor yaşayan efsanem. (tık tık)

Gaspard Ulliel'in üzerinde hayat kurulabilcek gamzesiyle,
Marion Cotillard'ın ve Lêa Seydoux'nun muhteşemliğiyle,

O cinayet yerine bir kez daha hiç uğramayacakmış gibi ütopik ve aynı zamanda kocaman bir emin olmayla izleyiniz.

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

HAKKIMIZDA

1d77c03ec7fc89d934da799ec5223a16.jpg
Ecem ve ben hala dram filmleri kraliçesi olamadık.

Ecem, Öğretmen olarak atanmayı beklerken orta yerimden bölündüm. Bir yarım turizme can veriyor diğer yarım yaşadığım duyguları filmlere alet ederek bu blogda dile geliyor. İsminin birincisi Filmisyen'in sonsuz konfor sağladığı misafirlikteyim ^^

Ben, Lojistisyen olarak çıktığım bu yolda ne olacağıma karar vermeye çalışmayarak savruluyorum. Burada da hayatıma dokunmuş filmler hakkında konuşuyorum.

Bizi Takip Edebileceğiniz Bağlantılar

POPULAR POSTS

  • Joker, 2019
  • Million Dollar Baby, 2004
  • 500 Days Of Summer, 2009
  • True Romance, 1993
  • The Nice Guys, 2016
  • Her Şey Çok Güzel Olacak, 1998
  • Bana Masal Anlatma, 2015
  • Once Upon a Time... in Hollywood, 2019
  • Never Let Me Go, 2010
  • Edward Scissorhands, 1990

Spotify

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Katkıda bulunanlar

  • Ecem Akanur
  • filmisyen
Powered By Blogger

Blog Arşiv

  • ►  2023 (1)
    • ►  Mart (1)
  • ►  2022 (3)
    • ►  Kasım (2)
    • ►  Ekim (1)
  • ►  2021 (1)
    • ►  Mart (1)
  • ►  2020 (14)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (2)
    • ►  Şubat (1)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2019 (16)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (5)
    • ►  Eylül (2)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Mart (2)
    • ►  Şubat (1)
    • ►  Ocak (2)
  • ►  2018 (11)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (2)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Eylül (2)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Şubat (3)
  • ▼  2017 (14)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Mayıs (2)
    • ▼  Mart (2)
      • Le Passé, 2014
      • Juste La Fin Du Monde, 2017
    • ►  Şubat (5)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2016 (15)
    • ►  Kasım (3)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (2)
    • ►  Mart (4)
    • ►  Şubat (2)
  • ►  2015 (24)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Haziran (1)
    • ►  Mayıs (2)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Mart (5)
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (9)
  • ►  2014 (30)
    • ►  Aralık (6)
    • ►  Kasım (5)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (5)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Nisan (2)
    • ►  Mart (3)
    • ►  Şubat (1)
  • ►  2013 (2)
    • ►  Mayıs (2)
Bumerang - Yazarkafe

İzleyiciler

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Kötüye Kullanım Bildir

Designed by OddThemes | Distributed by Gooyaabi Templates