Tür: Dram, Romantik
IMDb: 7,6
Yönetmen: Stephen Daldry
Oyuncular: Kate Winslet, Ralph Fiennes, Bruno Ganz
Anlamsız gibi gözüken ama şaşırtıcı bir şekilde doyurucu gelen ilişkilerin gölgesinde hislerden çok dikkatimizi toplamamızı istedikleri tek yer var; Michael ve Hanna'nın birbirlerini neyin yerine koydukları.
2. Dünya savaşı sonrası Michael'ın Hanna'ya aşık olmasıyla başlıyor hikaye. Önemli olmayan onlarca detaya aldırış etmeden mutlu olmak istedikleri şekilde davranan iki karakter. Michael'ın isyanıyla devam ediyor; "Sen benim nasıl olduğumu hiç sormuyorsun!" Ne kadar dolu bir öfke. Herkesin anlayamayacağı anlayanın bir kaç kere okumasına sebep.
2008 yapımı film Bernhard Schlink romanı uyarlaması. Tabii ki dram, tabii ki efsane. Ekran karşısında sizi belki de kısa aralıklarla ağlatabilen nadir yapıtlardan. Romanı edinip okumanızı özellikle rica ediyorum. Detayların fazlalığında kısa sürede boğulup gideceksiniz. Ufak detaylarla karşılaşan Hanna ve Michael'ın birbirlerinde eksik gördükleri duyguları tamamlıyor olmaları, bir süre sonra birbirlerine yetersiz gelmeleri. Duyguların da yetersizliğe yönelmesi, hepsi hayat kadar gerçek.
Hanna'nın ortadan kayboluşunun üzerinden 8 koca yıl geçiyor, Michael ise hukuk fakültesi 2.sınıf öğrencisi. Profesör ve sınıf arkadaşları ile örnek bir duruşmayı izlemeye gidiyorlar. Michael'ın Hanna'nın sesini ilk duyduğunda kitlendiği sahnede yansıttığı oyunculuğu ayakta alkışlarım. Yavaş yavaş dava çözümlenmeye başladıkça Michael'ın da Hanna hakkında bir çok şeyi çözümlüyor olması sizi ancak bu kadar yaralayabilir. Bir insanın yanınızda olması sizinle olmasından daha az önemsizdir. Bir yerlerde kaybettiğine emin olduğu Hanna'yı hayatı boyunca koca bir yara gibi gözükse de unutamaz Michael.
Michael'ın gözlerinden ardı ardına dökülen gözyaşlarıyla izleyiniz.